1 ay oldu…
Sevim teyzem zamansız, habersiz, sessiz sedasız bıraktı gitti bizi.
Sevim teyzem, kalbimin kraliçesi.
Her dem sakin, her dem yumuşak, biraz mesafeli, her dem şefkat dolu, sıcacık ama sıkmamak, yormamak için çabalayan boşluk bırakan, hep dinleyen, dert yanmayan, dedikodu yapmayan, uyumlu, tutumlu, kibar, dünyalar güzeli teyzem.
Annemler 7 kardeş, 7 renk, 7 lezzet. Bu kalabalık, farklı şehirlere dağılmış ailenin standart dışı bir yakınlık, iletişim şekli bulunuyor. Yazları buluşmalı, toplanmalı, sıklıkla haberleşmeli bir düzenleri var. 4 numara Sevim teyzem, ilk kaybımız. Acılı, sancılı şoktayız.
Yıllarca kalbimin kraliçesi anneannemle birlikte yaşayan Sevim teyzemin yeri birazcık daha başkaydı benim için.
1998’de, anneannemin vefatında, camide çaresiz, sessiz, yana yana ağlarken gördüğümde sızlayan gözlerim açıldı. Çok sevdiğim Sevim teyzem o an kalbimde bambaşka bir yere yerleşti. Ben kahrolurken onun çok daha fazla üzüldüğünü, yalnızlığını o kadar içten hissettim ki, ardından gelen 20 yıl boyunca Sevimcim benim anneanne mirasım, kalbimin kraliçesi oldu.
Çok ama çok sevdim ve umarım çok da hissettirdim. Kendime korkunç kızgınım, neden az aradım teyzemi? Vicdanım yaralı, her gün aramalıydım, daha çok “bize gel Sevimcim!” demeliydim, geldiğinde de “gitme daha ya” diye tutturmaktan öte gerçekten daha uzun kalmasını sağlamalıydım. Ankara’ya sık gitmeliydim.
Buluştuğumuz zamanlarda akşam yatarken öper, sabah kalkınca sarılır doyamazdım teyzeme, ama o günleri daha uzun tutmayı becermeliydim.
Anneannemin hatırası yeşil tesbihini bileğime dolayıp, onun gücüyle gittim Ankara’ya vedaya. İçim yandı, hep de yanacak. Teyzemin en sevdiği aktivite, bulmaca çözerken kullandığı gözlüklerini aldım yanıma hatıra, bir de salonda, masanın üzerinde köklendirmek için suya koyduğu Kolyos, yaprak güzelini.
Aslında batıl inancım, doğaüstü anlamlandırmam pek yoktur. Ankara’da teyzemle vedalaşırken evinin pencere kenarına konan güvercinler dikkatimi çekti. Onları beslermiş belli, kırıntı izleri vardır pervazda.
Vedalaşıp İstanbul’a döndükten 1-2 gün sonra mutfak penceremizin önüne ilk kez 1 güvercin geldi, kondu.
O günden beri aynı güvercin ara ara uğruyor bizim cama, içeri bakıp bekliyor, ekmek kırıntısı koyuyorum geldiği zaman. Korkmadan, kaçmadan beslenip gidiyor. Her gelişinde şaşkınlığım, hüznüm kabarıyor; “ya bu defa son ise? hep gelsin, gelsin kalsın bizimle” burnumun ucu titriyor…
Canım Sevimcim, canım teyzem, kalbimin kraliçesi!
Kimseye sıkıntı, zorluk yaşatmak istemezdin, sessizce gittin. Seni her zaman olduğu gibi, çok ama çok özlüyorum. Hepimiz çok özlüyoruz…
💜 💜💜
💜💝
Başın sağolsun Didem. Nur içinde yatsın teyzeciğin..🖤
Ne kadar da güzel bir kadınmış. Allah rahmet eylesin.