Kano

Facebook etkinlik gruplarına bayılıyorum. Birkaç ay önce “trekinturkey”i takibe başladım.

Bir heves, bir kıpırtı sürekli etkinlik takip ediyorum, Dodom da gelince yapacaklarımızı listeliyorum, derken geçtiğimiz hafta Eskişehir-İstanbul yolculuklarından birinde “başlasak artık” diye bakınıp planlarken, kano programı kalbime işledi.

Pazar günü sabah 6:30 uyandık, eşya, yiyecek hazırlayıp Balaban köyüne yola koyulduk. Bu kez Karamel de bizimle geleceği için biraz endişeliydik ama iyi ki cesaret etmişiz. Elbette öncesinde aradık, izin aldık, bu tur için de köpek bir ilk oldu, şimdiye kadar hiç kimse sormamış meğer, neyse ki hepimiz ve en çok da Karamel memnun kaldı.

Turda 30 kişiydik. Durusu Terkos gölünde kanolara 3’erli gruplar halinde yerleştik ve kısa bir eğitim ardından yola koyulduk.

Hava bulutlu, kapalı olduğu için gidiş yolumuz mükemmeldi. Gümüş mavi göl, fosfor yeşil sazlıklar, grimsi gökyüzü, ılık su, haşlanmadan kürek çekmek, sessizlik, doğal Nilüfer tarlaları, su kestaneleri, mavi, ışıl ışıl yusufçuklar hepsi ama hepsi nefisti.

İlk molanın ardından yoğun rüzgar bulutları dağıttı. Güneş parladı, Ak familyası kano yarışlarıyla gruba neşe kattı! Ailecek 2 ayrı kanoya yerleşince her zamanki gibi kudurduk, kim kimden önce bitirecek hırsıyla coştuk.

Gün harika geçti. Sonuç: 4-5 saat kürek çekmekten kollarım kalkmıyor, koruma sürmeme rağmen yüzüm, ensem, kollarım ve dizlerimin üstü pancara döndü. Ailenin tüm fertleri aynı durumda. Karamel bile perişan, o kadar yüzdü, o kadar koşup oynadı ki eve döndüğümüzde uykuya daldı ve gece boyu hafif inlemelerle yerinden kıpırdamadan horladı. Daha önemlisi tüm gün telefonlara bakılmadı, dolar, avro kafaya takılmadı, yalnızca kürek çekildi, manzaranın tadına varıldı.

Tek pişmanlığım güneşten aşırı yanma durumu, bir daha koruyucuları kat kat sürüp uzun kollu ve bacaklı kıyafetten şaşmayacağım.

Göllere karşı da bir merak başladı bende. Kemo “durgun su sevmem” dese de son yıllarda Çıldır, Salda, Eğirdir, Acıgöl, Burdur gölü, İznik, Garda, Nemi, Albano, Köyceğiz, Alibey, Mert gölü, Erikli gölü gibi pek çok göl gezdik ve evet listeci Dido olarak birkaç yıl önce bir de gezilecek göl listesi oluşturdum.

Durusu yeni yapılan havalimanına çok yakın, rota boyunca Google Maps pek çok mini göl gösterse de sanırım çoğu doldurulmuş biz hiç göremedik ne yazık ki. Durusu da Kanal İstanbul proje güzergahında yer alıyormuş, o kadar sakin o kadar yeşil ve güzel ki umarım kimse dokunmaz.