Herkes yattı, ben de yattım ama uyumadım.
Sabahtan beri, sevinçli olmakla beraber herşey normalmiş gibi davranıyorum.
Saat gece 01:12. Az önce Dodom tuvalete kalkınca dayanamadım, kendisini koridorda karşılayıp sımsıkı sarıldım. Evet biraz da zırladım, ne var zırlarım tabi anneyim ben.
3 yıldır anlatıyorum, “İstersen lisede bir dene” diyorum. “Bambaşka bir deneyim bu, 1 yıl, başka bir ülkede, başka bir aileyle, farklı okul, ortam, dil, insanlar, arkadaşlar… Hayata bakışına, kendini tanımana, dünyayı anlamana büyük katkı sağlar.” diye atıp tutuyorum.
Geçtiğimiz sonbahar AFS sınavına girdiğinde de, sözlüye girip geçtiğinde de, tercih ettiği ülkeleri günlerce tartışıp kararını verdiğinde de hep kendi kendime “Daha var, şimdi destek ol, sonra derin derin düşünür, zırlarsın!” dedim ve aha işte şu baştaki fotoğraftaki gibi sırıtarak yanında oldum.
Bu sabah, Dodo duştayken ben de seramiklerimi sırlarken kapı çaldı. Açtım kargo gelmiş. Zarfı elime alıp AFS’den geldiğini görünce önce “İyi ki duşta!” diye düşündüm. Toparlanmama fırsat oldu. Bak işte Didem, geceye kadar sabredebildin zırlamadan.
Dodom, ilk göz ağrım, pozitif köftem yaz sonu Norveç’e gidiyor. Ben gizlice bütün haftasonlarının uçak biletlerini kapatmak istiyorum. Yapamam, buraya da daha fazla yazamam çünkü okuyacak.
3 yıldır ahkam keserken şimdi çok erken gibi geliyor. Yanlış anlamayın onun için değil, benim için erken. İşte tam da bu nedenle kızarmış burnum, ıslak gözlerim, yatarak yazdığım için gözyaşlarından sırılsıklam olmuş boynumla yazıyorum bu yazıyı.
Dodom için çok güzel bir sene olacak hiç şüphem yok, çünkü herşeyin tadına varmayı, iyiyi bulmayı ve anı yaşamayı çok iyi bilir. Onu aşırı derecede seven ve özleyen ailesi olduğunu da bilir. Orada, başlarda yalnız hissetse bile aslında yalnız olmayacağını bildiğini biliyorum. Şimdilik en büyük isteğim Norveç’te tanışacağı ailesinin Dodomun değerini anlayacak ve tadına varabilecek kadar şahane bir aile çıkması. Yalnız kendisi 10-11 ay sonunda geri gelecek onu da bilsinler lütfen, zira bir kez tanıyınca uzağında kalmak çok güç olacaktır.
Artık klavyeyi göremiyorum, burnum da tıkanmaya başladı. Sanırım şimdilik bu kadar yeter, hele bir şu aile de belli olsun, asıl o zaman yazarım ben…
Kendisi adına sevindim. Umarım harika deneyimlerle geri döner. Yaşamında büyük fark yaratacağı kesin.
Teşekkürler, her geçen gün biraz daha heyecanlanıyoruz.