Son zamanlarda pek popüler oldu bu konu, ya da benim ilgi alanıma girdiği için algıda seçicilik yaşıyorum.
Konumuz sadeleşmek. “Her alanda yükümüzü azaltma” olarak algılıyorum ben sadeleşmeyi. Yani zaten rutin olarak her evde, her dönemde yapılan eskilerin, küçülenlerin, kullanılmayanların ayrılması, ihtiyacı olanlara verilmesi harika bir çalışma, ama bundan çok daha fazlasından bahsediyorum.
Gerçekten ihtiyacımız olan kadarının satın alınmasından, gereksiz tüketim yerine basit ama mutlu olabileceğimiz, yaşamımıza değer katan etkinliklerle dolu bir hayata geçmekten bahsediyorum. Para her zaman, her yerde lazım, ancak tek hedef haline geldiğinde hayatı kendimize de etrafımıza da çekilmez hale getirebiliyor. Neyse para konusunu bırakıp, sadeleşme konusunu iyice dağıtmadan devam etmek istiyorum yazıma.
Birkaç yıl önce Özlem (kardeş olur kendisi) www.becomingminimalist.com adlı bir site linki göndermişti bana. Bu tür çalışmalara 2 açıdan yaklaşmak mümkün:
- Aa yine koçluk, akıl fikir verme, uzaktan maval okuma bunlar.
- Hmm bazı vurucu kısımlarını uygulamak, hayat kalitemde büyük fark yaratabilir.
Ben genelde ilk yaklaşımı seçerim, ders verme şeklinde öneri yazılarından falan hiç hoşlanmam ama bunu kendime yakın buldum. Her konuda değil ama bazıları oldukça esin verici içeriğe sahip, siz de sadeleşmek isterseniz bir göz atmanızı öneririm. Vakit ayırmak istemeyenler ama “nedir?” diyenler için de hap olarak olabildiğince giriş özetini aşağıda iletiyorum.
Sadeleşme hayatınıza denge, özgürlük ve mutluluk getirir. Sadeleşme konusunda önerilen 10 temel alan ise şu şekilde:
1. Sahip olduğunuz mallar – Çok fazla mal hayatınızı karmaşıklaştırır, enerjinizi, dikkatinizi böler. Zamanınızı, elzem olmayan mal varlıklarını korumaya ya da bunlara sahip olmaya harcamaktan vazgeçin.
2. Verdiğiniz sözler – Pek çoğumuz günümüzü iş, çocuklar, hobi gibi aktivitelerle dolduruyoruz. Günlük listenizi gözden geçirin, önemli değerlerinizle bağdaşmayan programları listenizden çıkarın, günlerinizi sizin için uygun olmayan programlarla doldurup vaktinizi boşa harcamayın. İstemediğiniz programlar için söz vermeyin.
3. Hedefleriniz – Yaşamınızda hedeflerinizi gözden geçirip, 1 ya da 2 ile sınırlayın. Böylece odaklanmanız kolaylaşır, hedefinize ulaşma olasılığınız artar. Hayatta yapmak istediklerinizin listesini hazırlayarak en önem verdiğiniz 2 tanesini önceliklendirin. Gerçekleştirdiğinizde yeni 2 adet belirleyin.
4. Olumsuz düşünceleriniz – Olumsuz düşüncelerin pek çoğu tamamen gereksizdir ve hayat kalitenizi artırmanıza engel olur. Zihninizin sorumluluğunu alın ve olumlu düşüncelere odaklanın. Öfke, dargınlık, nefret, kıskançlık kimseye fayda sağlamaz, mutluluk da sunmaz.
5. Borçlarınız – Hemen bugün başlayın ve borçlarınızı kapatın. Özgürlüğün tadına varmak için borç yükünüzden arınmaya yönelik acil plan yapın ve uygulayın.
6. Sözleriniz – Sözcüklerinizi özenle seçin, kendinizi az ve öz ifade edin, gerçekten söylemek istediğinizi net olarak söyleyin, dedikoduyu bırakın.
7. Suni içerikleriniz – Trans yağlar, beyaz ekmek, şeker, mısır şurubu, fazla sodyum, paketli gıdalar, abur cuburdan uzak durun. Böylece kısa vadede enerji seviyenizi artırır, uzun vadede sağlığınızı geliştirirsiniz.
8. Ekran süreniz – Dikkatinizi televizyon, film, elektronik oyunlar, teknolojiye vermeniz hayatınızı sandığınızdan fazla etkiler. Medya, değerlerinizi istediği şekilde düzenler, hayatınıza hükmetmeye başlar. Kontrolü elden bırakmayın.
9. Dünya ile bağlantılarınız – İnsanlarla iletişim iyidir ancak düzenli şekilde dikkatinizin dağıtılması zararlıdır. Telefonunuzu, sosyal medyayı ne zaman kapatmanız gerektiğini öğrenin. Her zaman “acil” değil, “önemli” olana odaklanmaya çalışın.
10. Çoğul görevleriniz – Araştırmalara göre multi-tasking stresi artırıp üretkenliği azaltıyor. Her bir faaliyet/ görevi teker teker, odaklanarak yerine getirin. Görevinizi en iyi şekilde gerçekleştirin, ardından bir diğerine geçin.
Ben son yıllarda evde, sadeleşmeyi gündemde tutup düzenli olarak uygulama alanlarını genişletmeye çalışıyorum.
Dolaplarımız hafifliyor, okuyup artık okumayacağımız kitaplarımız, cdlerimiz yeni sahiplerini buluyor, buzdolabımız bile “yiyebileceğin kadar pişir” yöntemiyle ağırlıklı organik pazardan doğal ürünlerle yarı dolu şekilde yaşıyoruz. Kredi kartı kullanmayı sürdürüyorum ama tek kart kullanıp, aylık borcumu hemen kapatıyorum. Alışveriş yerine yürüyüşe çıkıyoruz. Bu sayede her geçen gün biraz daha kendimize dönük, sakince ama bol etkinlikli, faaliyetli, planlamalı bir yaşam sürdürüyoruz.
Doğadan kopmadan, tadına varacak şekilde keşif seyahatleri, günlük gezilerle hayatı sürdürüyor, köyümüze sıklıkla gidiyor, toprağa basıyor, İstanbul’da faaliyetlerimizde müzik, spor odaklı, bir yandan çamurla oynayarak, seramikler üreterek hayat buluyoruz.
Kiminize çok sıkıcı gelecektir kabul ediyorum. Ama buraya kadar okuduysanız bence ilginiz var. Özellikle çocukların mutluluğu ve iç huzuru için, gerçekten değer verilmesi gereken değerlere sahip olarak büyümeleri ve hayattan tatmin olmayı bilmeleri için az tüketim ve sadeleşmeyi olabildiğince destekliyoruz, sizlere de öneriyoruz. Ders notu gibi oldu ama idare edin, içimde kalmış bu konu demek! 🙂
İş hayatından ayrıldıktan sonra bu yazdıklarından doğal olarak hayatımdan çıkanlar üstüne ellerimle seçip elediklerim oldu, temizlik hala da devam ediyor. Maddiyatı sadeleştirmenin yanında düşünceleri, duyguları ve zamanı sadeleştirebilmek, odaklayabilmek sistemin çarkına kapılıp gitmişken zor, ama imkansız değil. 🙂 Bilinçli sadeleşme bilinçli biriktirmeyi de getiriyor. Bu yolun yolcularına selam olsun. 🙂
Haklısın Neslihan, iş hayatında büyük kısmını uygulamak zor ama farkında olmak bile önemli. Bilinçli biriktirmeye bayıldım bir de bunun için liste yapmak lazım 🙂
İşte bu konu en sevdiklerimden. Sadece kitaplarımla vedalaşmaya hiç niyetim yok. Yıllardır kendi içimde çelişip durmama neden oluyorlar ama çok mutluyum onlarla ne yapayım. Bir de zaten lazım oldukça kitaplığıma başvurma lüksümü seviyorum.
Elinize sağlık. Tam aradığım türdeki bloglardan birisinin üreticisiymişsiniz. Ne kadar sevindim tanıştığıma. Nice paylaşımlara…
merhaba, ben de sizi bulduğuma sevindim 🙂 haklısınız kitaplardan vazgeçmek daha zor geliyor, biz kitapları da olabildiğince dağıtmaya çalışıyoruz ki yeni yerimiz açılsın. İlginize teşekkür ederim.
Reblogged this on Sadelik.