Günler uzun, yıllar kısa
Aralık ayında Dodo’nun okulunda bir Noel etkinliği düzenlendi. Biz de davete uyup kutlamalara katıldık. Daha okulun giriş kapısına vardığımızda ne olduğunu anlayamadan bir çekilişe katıldık. Lulu ve Bal şanslarını denedi ve Balikom o minicik şanslı elleriyle Sultanahmet’te, İshakpaşa Konağı’nda bir haftasonu konaklama kazandı. Okumaya devam et “Eski İstanbul’da…”
It is not that we have a short time to live, but that we waste a lot of it. Life is long enough, and a sufficiently generous amount has been given to us for the highest achievements if it were all well invested. But when it is wasted in heedless luxury and spent on no good activity, we are forced at last by death’s final constraint to realize that it has passed away before we knew it was passing. So it is: we are not given a short life but we make it short, and we are not ill-supplied but wasteful of it… Life is long if you know how to use it.
Seneca
Efendim ben gezmeyi çok seviyorum. Ev halkına da aşılıyorum. Eskiden beri böyle, ancak özellikle kızlar da büyüyünce ve herkes yolculuğun tadına iyice varabilir hale gelince açık söylemek gerekirse ben iyice tozuttum. Ne zaman, ne şekilde kaçılabilecek bir aralık yakalasam değerlendirmeye başladım. Yetmedi şartları zorlar oldum.
Konu tabi çok eskilere dayanıyor. Şimdi anlatmaya başlayınca da pek çok farklı, komik anı hücumuna uğrayıp sürekli parantez açasım gelecek biliyorum ama çok saptırmadan özetlemeye çalışacağım.
Bizim için Ocak demek gezi planında önce kayak demek. Bir önceki yıl gerçekleşen kayak tatilinde yeni rota belirlenir, programa alınır, çocukların yarıyıl tatil programına uygun olarak rezervasyon yapılır, erken rezervasyon sayesinde indirimden faydalanılır, heyecanla gün sayılır. (Erken rezervasyon her zaman işe yaramayabilir, buna da bir ara değinmem lazım!)
Bu yılın ilklerinden ilki Erzurum Palandöken kayak seyahati oldu. Okumaya devam et “Ocak demek kayak demek”
dişinle kırma yavrum 